Pinar'in damlalari...

Hayatimi, anilarimi ve guzel seyleri anlattigim, damla damla doldurdugum gunlugum.

29 Eylül, 2006

Tavuk sinitzel

Buzlukta pisirilmeyi bekleyen tavuk gogsu parcalarini gorunce ve de gunlerdir canimin Mc Donald's in nuggetlarini cektigini bildigimden aklima tavuk schnitzel yapmak geldi. Hem cok kolay hem de cok hafif oldugunu gorunce daha s1k yapmaya karar verdim.



Malzemeler: (4-6 kisilik)
1 kg tavuk gogsu (dilimlenmis olmasi tavsiye edilir)
1 yumurta
2-3 yemek kasigi un
1/2 bardak ekmek kirintisi/galeta unu
tuz, karabiber, kekik
kizartmak icin zeytin yagi

Yapilisi:
Tavuk gogsu parcalari (ben yikamadan yapamiyorum) iyice kurulanir. Uc ayri kapta un, cirpilmis yumurta, ve baharatlarla karistirilmis ekmek kirintisi/galeta unu hazirlanir. Tavuklar once una, sonra yumurtaya, en son da ekmek kiritilarina batirilip (her asamada her yerinin kaplanmasina dikkat ederek) ayri bir tabaga alinir. Genisce bir teflon tavaya azicik (hemen hemen butun tabani kaplayacak kadar) zeytin yagi koyulur ve isitilir. Tavuklarin iki yuzu de kizarincaya kadar pisirilir (yaklasik her taraf icin 2'ser dakika). Kagit havlu ustune alinip fazla yaglar emdirilir. Eger hemen servis yapilamayacaksa isitilmis firinda tutulur. Yaninda tercihe gore ketcap, barbeku sosu ya da soya sosuyla servis edilir. Yaninda da sanirim en iyi kizarmis patates gider. Afiyet olsun.

27 Eylül, 2006

Gecen gunler ve Ramazan

Malesef yaptigim corbalar pek ise yaramadi ve ben neredeyse bir haftadir hastayim :( Bugun geciyor gibi ama. Havalarin dengesiz gitmesine ve de cevremde oksuren hapsiran kisilerden aldigim mikroplara pek dayanamadim. Ustune bir de haftasonu yaptigimiz yolculuk uzamasina neden oldu sanirim. Anne babamiza veda etmek icin ablamiza gittik. Cok dolu bir haftasonuydu. Yegenimizin akvaryumuna gecen gittigimizde iki balik almistik, o da onlara bizim isimlerimizi vermisti :) Tam donecegimiz gun Piny ortalarda yok, dedim gitti benimki. Derken ortadaki kayanin icinden minicik bir balik cikmasin mi? Ama yine geri kacti iceriye, sonra da bir daha cikmadi :( Sanirim Piny afiyetle yedi butun yavrularini, bekleseydik boyle birseyi ozel kaplarindan alirdik ama kismet degilmis. Esim saatlerce bir elinde kepce, bir elinde su dolu bardak akvaryumun basinda bekledi belki bir tanesini kurtaririz diye. Insallah bir dahaki sefere kurtaririz yavrularimizi :)

Ve Ramazan da geldi yine :) Bu ayin psikolojisini ve huzurunu cok seviyorum. Ama burada biraz sonuk geciyor, cok ozluyorum o kalabalik aile, akraba ve komsu yemeklerini, sohbetlerini. Hatta TRT'nin oruc acilmadan onceki programi bile gozumde tutuyor. Tabii burnumda tuten o sicacik ve yumusacik pideler de ayri. Herkese hayirli Ramazanlar diliyorum.

21 Eylül, 2006

Sogudu buralar...

Sonbahar geldigini iyice hissettirmeye basladi. Gunduzleri idare etse de aksamlar buz gibi :( Ben de azicik burnumuz akmaya baslayinca corba pisirme sezonunu acmaya karar verdim. Annemin ben hastayken "hasta, corbasi tasta" diyerek bana corba pisirip yedirdigini animsayarak, dolapta ilk buldugum sebzeyle kabak corbasi yaptim. Cok guzel oldu, kesinlikle denemenizi tavsiye ederim.


Malzemeler: (4 kisilik)
4 kucuk kabak
1 kucuk patates
1 kucuk sogan
1 yemek kasigi zeytin yagi
2 yemek kasigi un
1 avuc dolusu sehriye
3 bardak su (ben 2 bardagini tavuk suyu kattim)
Yarim limonun suyu
Tuz, karabiber, pul biber

Yapilisi:
Tencerede ince ince dogranmis sogan yagla birlikte hafifce pembelestirilir. Sonra kup kup dogranmis kabaklar atilip azicik kavrulur. En son kup kup dogranmis patatesler de eklenip biraz daha pisirilir. Iki bardak isitilmis su (veya tavuk suyu) tencereye eklenir, kalan 1 bardak soguk suda un eritilir ve o da eklenir. Kaynamaya baslayinca sehriyeleri de koyup corba pismeye birakilir. Sebzeler yumusayinca limon suyu ve baharatlar katilir. En son el blenderiyla (ya da kevgirden gecirerek) corba az puturlu hale getirilir. Bence ustune kasar rendesiyle super olurdu ama biz sade ictik ve tadina doyamadik. Bir daha, daha cok pisirmeyi dusunuyorum. Afiyet olsun.

16 Eylül, 2006

Murphy'nin kanunlari - Felsefik yazilara devam

Giris: Olumlu dusunmeye calisma calismalarim sirasinda dusunup dusunup hem kendimi daha iyi hissettigim icin hem de mantiksal olarak o sonuclara vardigim icin ve de bunu paylasmamin evrende belki de iyi bir iz birakacagini dusundugum icin yazmaktayim. (Nasil harbiden felsefik oldu di mi? Neyse ciddileselim...) Basliktaki amca 1949'da baslamis bu kanunlari koymaya, ve herkesin hissettigi, dusundugu ya da yasadigi seyleri kelimelere dokmus. Mesela benim bugun bahsetmek istediklerimden ikisi "birsey kotu gidecekse kesinlikle kotu gidecektir" ve de "birsey iyiye gitmeden once kotuye gider". Aslinda bu ikisinin baska versiyonlari da bulunuyor ama benim durumumu en iyi bunlar acikliyor. Zaten dusunup dururken ve kendi kendime bu sonuclara varmak uzereyken hatirladim ben de Murphy Amcayi, ve bir de ben onayladim ne kadar hakli oldugunu.

Gelisme: Benim s1k1nt1l1 gunlerim yazin ortalarinda hocam sayesinde baslamisti, aldigimiz projede cikan sorunlar nedeniyle hala da suruyor. Insallah en kisa zamanda bir cozume ulasir ama asil onemli olan bu sure icinde "Pinar'in" normalde asla yapmayacagi seyleri yapip; duzene karsi koymak, hocaya dertlerini soylemek, ustlere sikayette bulunmak, vs vs, deneyim kazanmis olmasi ve buyumesi/olgunlasmasidir. Hep derim ben bu dunyaya ayak uyduracak hirs ve ha$inlikle dogmamisim diye. Ama mecbur olunca insan sinirlarini genisletiyor bu da zaten gerekli varligimizi kanitlamak icin. Ikinci olay - araba kazasi- bu ilk konuyla ilgili en s1k1n1t1l1 bir zamanda basima geldi. Derler ya kotu seyler hep ust uste gelir diye. Neyse cok sukur bu konu evvelsi gun itibariyle cozulmus oldu. Ama iki haftadan uzun bir sure karsi tarafin yalan soylemesi nedeniyle baya bir ugrastim, belgeler, ifade vermeler, vs vs sonucunda hakli olduguma karar verildi :) Arabam tamirdeyken de bana cok cici bir araba tahsis edildi, ve tamir sonucunda kizim eskisinden de guzel oldu (arabayi ilk aldigimda bile (ikinci el oldugu icin) sonradan carpilan tarafinda birkac cizik vardi, tamirci amca sagolsun onlari da halletmis). Yani neymis kotu bir olayin sonu iyi olabilirmis, direkt uzulmemek lazimmis. Bir de artik daha dikkatli bir surucu oldum, ve sanirim ilk firsatta daha iyi bir sigorta alacagiz, bizimki en ucuz ve en az seyi kapsayan sigortaydi cunku. Belki de bu sayede daha kotu birseyden de korunmus olacagiz. Ucuncu (ve insallah artik sonuncu olan) canimi s1kan sey de bu ikinci olayla ugrastigim zamanlara denk geldi. Hani kanunlari ispatliycaz ya ondan :) Kisisel oldugu icin detaylara girmiyorum ama o olayla ilgili gelismeler gosterdi ki aslinda basima cok da iyi bir sey gelmis. Belki ileride daha kotu bir sekilde bitecek sey simdi boyle kolayca bitivermis. Ayrica o olaydan sonra bir daha anladim ki hic birsey ve hic kimse aslinda gorundugu gibi degilmis. Icinde bambaska seyler tasiyip, saklayabilirmis, hersey cok farkli gorunebilirmis. Insan birseye ve birisine yaklasirken cok dikkatli olmaliymis.

Sonuc-1: Iste bu olaylardan sonra anladim ki herseyin aslinda bir nedeni var, su anda bizi uzmesi, yormasi, ya da zor duruma dusurmesi gelecek icin (hatta belki su an icin) cok ozel ve guzel seyler getirecek olmasindan. Bunu simdi boyle soylemek kolay tabii s1k1nt1lar1n bir kismini attlattiktan sonra, ama kendime soz verip bundan sonra iyi seyleri Allah'tan isteyip ve beklemeye calisacagim sabirla. Cunku stres ve uzuntu oldukca yipratti beni son iki aydir.
Sonuc-2: Insan birsey isterken ve umarken dikkatli olmali, cunku farkinda olmadan aslinda yanlis birsey istiyor olabilir. Hatta boyle bir korku filmi vardi, tesadufen bulunan bir sihirli tasin icinden cikan cin dile benden ne dilersen ama "be careful what you wish for/dilediklerine dikkat et" demisti, bunun onemini anlayamayan kurban oyle iki sey istedi ki dunya neredeyse yok oluyordu, en sonunda kavrayip durumunu ucuncu dilegiyle herseyi duzeltti ama ;) Bizim oyle bir sansimiz olmayabilir, dikkatli olmak lazim.
Sonuc-3: Eger siz de zor zamanlar geciriyorsaniz lutfen bunlari dusunup kendinize iyi davranin, iyi insanlar eninde sonunda iyi seylere kavusur.

14 Eylül, 2006

Virginia Beach resimleri


Kusun resmi

11 Eylül, 2006

Uc post birden...

1- Bu aksamki menumuz: Firinda Dev Mantar
Uzun zamandir tarif yazamadigimi farkettigimden ilk postumuza mantar tarifiyle basliyoruz :) Proteine alternatif cozum arayanlar icin hem ucuz hem saglikli hem de pratik bir yemek tarifi. Yag, sodyum, ve kolestrol icermeyen bu sebze, gerekli lifler yonunden oldukca zengin. Ve o koskoca mantar sadece (yaklasik olarak) 40-50 kalori! Turkiye'de bu mantarlardan olmayabilir, o zaman pisirme suresini kisaltip azicik daha ugrasmak gerekebilir. Dev mantarlarimizi (Portabella) alip bir guzel temizleyip saplarini kesiyoruz. Azicik yagladigimiz tepsiye (resimdeki gibi) icleri yukari bakacak sekilde koyuyoruz, ben temizlik daha kolay olsun diye altlarina bir parca aluminyum folyo koyuyorum. Tuz, karabiber, pulbiber, kimyon, ve sarimsak tuzuyla tatlandirip, onceden isitilmis 180C firinda (orta katta) 10 dakika kadar (sularini birakip azicik cekiyorlar) pisiriyoruz. Ustlerine rendelenmis kasar koyup tekrar bir 5 dakika pisirip en son da kizartmaya (broil) alip (ya da yukari kata cikarip) peynir pembelesinceye kadar tutuyoruz 1-2 dakika. Sonra peynir soguyup sertlesmeden sicak sicak servis yapiyoruz, afiyet olsun.

2- O gurultu de neydi?

Evde ders calismaya calisirken mutfaktan gum diye bir ses geldi. Ben off yaa yine dolaba tikistirdigimiz plastik kaplarimiz yere dustu diye soylene soylene mutfaga gittim. Baktim ortalarda birsey yok, sevindim ve dondum masama. Sonra ertesi gun camdan disari bakarken once korktum (niye diyorsaniz yukaridaki resme tekrar bir bakin derim ben), camdaki beyaz izler ne, kus ruhu mu derken lamba yandi kafamda, anladim zavali bir kusun cami gormeyip bir guzel carptigini. Izi de o kadar guzel cikmis ki! Gecen gun Siyah Inci bir yavru kusun acikli halinden bahsediyordu, cok uzulmustum. Bu zavalli kusa da cok uzuldum, guzel guzel ucarken dumduz girmis cama. Hemen asagiya kostum yerde bulursam ilgileneyim diye ama yoktu, insallah soku atlatip ucmaya devam etmistir. Iz hala camda, yagmurun silmesini bekliyorum cunku gordukce icim gidiyor.

Not: Bu arada reklamlardaki (insanlarin ve kuslarin cami goremeyecegi kadar temiz yapan) cam temizleme urunlerini kullanmamin bununla bir alakasi yoktur. Camlarimi acip disardan silemedigim icin dislari farkedilecek kadar kirlidir :)

3- Yazamadigim Virginia Beach hikayesi

Anne ve babamizi yakinlardaki en gorulmesi gereken yere goturmek icin yaptigimiz arastirmalardan sonra (ki kendi istekleri dahilinde sahil kenari secilmistir) Virgina Beach'e bir kacamak yaptik. Sansimiza hava gunesli ve az sicak, dalgalar yumusak yumusakti :) Sorf sampiyonasinin da bu zamana denk gelmesi oranin daha eglenceli olmasina katkida bulundu. Gunduzlerimizi bir sure dalgalarla bogusarak, bir sure surfculeri izleyerek, dev cips ve kolamizla (:P) beslenerek, bir de bisiklet kiralayip yolun kenarindaki heykelleri inceleyerek gecirdik. Geceleri ise kesfettigimiz kucuk (ayakli - adi oyleydi) Italyan restoraninda karnimizi doyurup sahile paralel yolda duzenlenen eglencelere takilarak gecirdik. Bizim sahillerimiz gibi olmasa da (dunyanin bu en uzun sahili) yine de oldukca guzel bir tatil sehri. Bazen niye oraya daha yakin bir yerde bir okula gitmedigime uzulmuyor degilim :) Kupon kitapciklarina da dikkatinizi cekmek istiyorum, her kose basinda ozel kutularda tutulan bu kalin kalin kupon kitapciklari bedava, ve oldukca iyi indirimler sagliyor hem de her yerde. Resimler yukarida, tiklayinca buyuyorlar.

Not: Resimleri ancak ayri posta ekledi, napalim :)

06 Eylül, 2006

Turkiye havasi, kokusu ve tadi :)

Onceki yazida belirtmis oldugum gibi anne ve babamiz burdaydi. Cok hizli ve yogun gecti tabii iki hafta gibi kisa bir zaman. Bir de canimi sikan olaylar ardi ardina gelince yazamadim neler yaptim neler yedim su aralar :) Ilk olarak Turkiye'den gelen mama ve hediyelerle basliyorum. Ozel istegimiz uzerine kuruyemis, kandil simiti, acibadem kurabiyesi ve baklava getirdiler misafirlerimiz. Malesef su yeni cikan yesil rakiyi son zamanlarda olan terorist tehlikesine karsi sorun cikmasin diye tadamadik. Bir de isin ciciler fasli var tabii. Kilimler, boncuklar, canaklar ve ev susleri. Resimler asagida, besinler de coktaaan sindirildi (ozellikle simit, resmini bile cekemeden bitti)...