Pinar'in damlalari...

Hayatimi, anilarimi ve guzel seyleri anlattigim, damla damla doldurdugum gunlugum.

29 Ağustos, 2006

Maviyim...

Esimin anne ve babasi bizi ziyarete geldikleri icin yazmaya pek firsat bulamiyordum, hatta bu iki haftada bir suru sey biriktirir sonra daha s1k yazarim diye planlar yapiyordum. Ama artik icimi iyice sikan iki sey ust uste gelip keyfimi kacirinca rahatlamak icin yazmak sart oldu. Baslik da kendimi kotu hissettigimden Ingilizce'deki "I am blue" teriminden geliyor. Maviyi severim, insallah mavi olunca da hemen iyilesirim...

Peki nedir canimi boyle sikan durumlar? Oncelikle yilan hikayesine donmus olan asistanlik anlasmam. Bir ay once imzalamam gereken sey hala ortalarda yok, ustune ustluk daha da gelecege benzemiyor :( Bir de okul bana harci odemezsen kaydini sileriz bak diye trip atiyor :( E ben asistanligim olmadan nasil odiyim onu diyemiyorum tabii, olayi hocama aktariyorum ama o da iyice yavastan aliyor. Bu gidisle haftasonuna dogru atilicam bu memleketten!

Ikincisi ise canim bu islere sikilmis, aksam 5:30 da baslayan bayik dersime gitmek icin park yeri ararken kulustur de olsa beni goturen arabacigima arkasina bakmadan parktan cikan bir araba bir guzel carpiyor. Hani sinavim varken boyle seyleri hayal ederim, guzel de bahane olur sinavi daha sonra alirim daha cok calisirim falan diye. Ama durduk yere olmasi hic de hos olmuyor. Sonra bekle polisleri, hava da korkunc sicak, derse gec gir. Olay sonunda sigorta sirketlerine kaldi. En az bes kisiyle gorustum, kaydettiler anlattiklarimi ama yetmedi. Hala bekliyorum arasinlar, suraya goturun tamir edelim arabanizi desinler diye.

Iste boyle durumlar, insallah yakinda gectigimiz haftasonu okyanus kiyisina yaptigimiz kacamagi anlatirim. Ama simdilik hala masmaviyim :(

20 Ağustos, 2006

Turk akli :)

Komikaze'de buldugum bu resmi paylasmadan edemedim. Bu ustun zekamizi baska seylere de kullansak neler yapicaz ama...

15 Ağustos, 2006

Orumcek agi - Felsefik bir yazi

Pazar sabahi erkenden uyanip bir daha da huzur bulamayinca kendimi disari attim. Gokyuzu cok bulutlu oldugu icin ve de her yeri de sis kaplamis oldugu icin oldukca karanlikti disarisi, ayni icim gibi. Evden cikar cikmaz dikkatimi oradaki garip bitkinin ustundeki orumcek agi cekti. Dedim kucucuk hayvan ugrasmis bir gecede boyle yogun ve kalin bir ag ormus, masallah. Neyse, azicik inceleyip yoluma devam ettim yesilliklere ve ordeklere dogru. Bir ara o kadar cok sis vardi ki hala uykuda olup ruya gordugumu sandim, cunku tam filmlerdeki gibi bir ortam vardi, sanki bir anda onume bir yasayan olu firlayacakti :P Ordeklere varinca stres atmak icin kovalasam mi diye aklimdan geciriyordum ki onlar beni gorunce sevincle kosarak gelmeye basladilar. Sanirim ekmek getirdim sandilar :) O kosu sirasinda yerdeki bir agi da bir guzel bozdular. Ben onlari atlatip okulun ciftligine dogru yurumeye devam ettim, iste bu noktada felsefik dusuncelere dalmaya basladim. Cunku ciftligi cevreleyen tel citin ustu ve yerdeki otlar orumcek aglariyla kapliydi. Kamerami yanima almadigima cok uzuldum. Saskinlik ve merak icinde ara sira durup aglari incelemeye basladim. Kimisi ince ipten, kimisi kalin, kimisi koseli sekilde, kimisi daha yuvarlak, kimisi seyrek, kimisi s1k orulmustu. Hatta bir tanesine yakalanmis olan bir sinegin havadaki nemin etkisiyle islanmis olan agdan kurtulabildigine tanik oldum. Zaten boylece anladim neden bu kadar cok ag gordugumu, havadaki nem aglarin ustunde cig olarak yogunlasmis, onlari gorunur yapmisti. Yani daha once gectigimde gormedigim bu aglar orada hep vardi, onlari oren sabirli orumcekler de. Uzuuun zaman harcayarak, bir suru emek vererek oruyorlardi aglarini, sabirla. Sonra yine sabirla bekliyorlardi avlarini, takilsin da yiyelim diye. Bazen iste bir sis ya da bir ordek emeklerini bosa cikariyordu, onlar azimle yeniden orecekler bekleyeceklerdi ama. Sonra canimi sikan seyler geldi aklima yine, ben de sabirli olup emek vermeliydim. Ve sonra beklemeliydim, iyi seyler daha sonra gelebilirdi. Kendimi birden daha iyi hissettim. Donmeye basladigimda bulutlar da acilmaya basladi, sis hafifledi, icim gibi. Hava isindi ben eve varincaya kadar, hatta kapidan girecegim zaman gunes bana goz kirpti bulutlarin arasindan siyrilip. Ben kamerami alip en azindan kapinin onundeki agi cekinceye kadar ag yine gorunmez olmustu bile havadaki nem orani azalinca, benim derdim gibi. Simdi ne zaman sikilsam orumcekleri hatirlamaya calisiyorum bana ibret olsunlar diye.

Not:Bu arada analizlerim sonucunda cok s1k1 olmayan yuvarlak bicimde orulmus aglarin daha cok bocek avlamis oldugunu kesfettim ;)
Not: Birisi sagolsun cekmis resmini agin islakken, ineternetten buldum hemen. Benimkiler de bunlara benziyordu. Buraya ve buraya tiklayarak bakabilirsiniz :)

09 Ağustos, 2006

Havan dovucunun hink deyicisi

Bu aralar moralim biraz bozuk hocam ve isler yuzunden. Insanin pek istemeden yapmak zorunda oldugu isler canini yakiyor. Keske sistem farkli olsaydi ve herkes istedigi meslegin egitimini alip o isi severek yapsaydi :( Iste boyle asik suratli gecirdigim ve istemedigim isleri yapmaya calistigim gunun beni gulumseten bir anini paylasmak istedim. Turk Dil Kurumu'ndan aldigim e-mail. TDK'nin cok guzel bir servisi var, hergun bir Turkce kelimenin anlamini bir de yabanci dilden dilimize girmis bir kelimenin Turkce'ye uyarlanmis halini gonderiyorlar. Isterseniz buradan bu hizmete siz de uye olabilirsiniz. Bugun gelen kelimem (daha dogrusu deyimim) yazinin basligiydi. Anlami: Başkasına yardım edecek veya yüreklendirecek gücü olmadığı hâlde öyle görünüp yardakçılık eden kimse. Iste boyle...

07 Ağustos, 2006

Aparatifli gecelere devam

Cuma aksami misafirlerimiz icin yemek yerine lezzetli atistirmalik birseyler hazirladim. Turkiye'den mastera gelen yeni arkadasimizi Amerikan mutfagina alistirma cabalari da diyebiliriz aslinda :) Menude tavuk kanadi, karides kokteyli, keci peynirli dilimler, somonlu dilimler, patates kizartmasi, ve kizarmis peynir cubuklari vardi. Somonlu tarifi vermistim daha once, digerleri hemen asagida.

Tavuk kanatlari:
Ikiye bolunmus 10 buyukce tavuk kanadini kenarlari yuksekce bir tepsiye diziyoruz. Bir kasede 1/2 bardak ketcap, 1/3 bardak soya sosu, 2 kasik hardal, 4 kasik bal, 3 iri dis dovulmus sarimsak, 3 kasik zeytin yagi, 1 limonun suyu, karabiber, kimyon, pul biber, kekikten bir karisim hazirlayip tavuklarin ustune dokuyoruz. 200 C firinda tavuklarin derileri kizarincaya kadar (yaklasik 35-45 dak) pisirip hemen servis ediyoruz.

Karides kokteyli:
Karidesleri sadece kuyruklari kalacak sekilde soyup sirtlarindaki damari hafifce keserek cikarip suda pembelesinceye kadar hasliyoruz. Ya da benim gibi marketten hazir olarak aliyoruz :) Eger pisirmissek soguyunca, donacak kadar degil ama iyice soguyncaya kadar buzlukta bekletiyoruz. Servise hazir oldugunda maruldan yaptigimiz kaselerin icine koyup yaninda kokteyl sosuyla sunuyoruz. Kokteyl sosu ketcap, sirke, tuz, 1 dis dovulmus sarimsak ve azicik aci sostan yapiliyor.

Keci peynirli dilimler:
Baget ekmeklerini yatay olarak ince ince dilimleyip ustlerine azicik zeytinyagi surup firinda kizartiyoruz. Ciktiklarinda bir dis sarimsagin tepesini kesip ekmeklerin ustune suruyoruz, sanki eriyormus gibi oluyor ve muhtesem bir lezzet veriyor. Sonra (yumusak, surulebilir kivamdaki) keci peynirlerini ekmeklere surup ustune birer yaprak roka ve yarim domates dilimi koyarak servis ediyoruz.

Kizarmis (mozzarella) cubuklari:
Burada hazir satildigi ici ben direkt cubuk cubuk peynirlerden aldim, ama dikdortgen seklinde sert kasar peyniri alip cubuk cubuk da kesilebilir. Peynirleri once cirpilmis yumurtaya ardindan tuz, karabiber, kekik, ve varsa azicik sarimsak tuzuyla tatlandirilmis kurutulmus ekmek kirintilarina ya da galeta ununa iyice blayip bir tepsiye diziyoruz. Butun peynirler hazir oldugunda ustlerini strec filmle kapatip buzluga atiyoruz, en az iki saat donduruyoruz. Benim vaktim olmadigi icin sadece 1 saat kadar durdular ve kizarinca sekillerini kaybettiler malesef :( Sizinkiler hazir olunca ya fritozde ya da derince bir tencerenin icinde iki-uc parmak kadar kizdirilmis sivi yagda pembelesinceye kadar kizartip kagit havlularin ustunde yaglarini suzup yaninda marinara sosuyla servis ediyoruz. Kolay marinara sosu da salca, kekik, tuz, karabiber, 1-2 dis dovulmus sarimsak ve biraz su ve zeytin yagiyla kisa sure pisirilerek hazirlaniyor.

Resimler de asagida. Afiyet olsun!

03 Ağustos, 2006

Nasil yani???











Bu gordukleriniz resim mi yoksa fotograf mi? Aslinda ipucu verdim ama yine de iyi bakin derim ben. Kimin eseri derseniz: Dario Campanile... Baska soz yok :)

01 Ağustos, 2006

Meksika gecesi

Malum latin kulturunu ve yemeklerini cok seviyoruz, gecenlerde bir aksam evde Meksika gecesi yapalim dedik. Ben de zaten boyle temali geceleri seviyorum (Italyan gecesi, aparatifli gece, sarap gecesi vs). Sectigimiz yemek temelde kiyma soslu ve ustune ne bulursan koy misir cipsleri (creamy tacos) ve flandi (yani bildigimiz krem karamel).
Kiyma sosu yapmaya kiymayi kavurarak basliyoruz, sonra kucuk kucuk dogranmis (2-3) domates ve (1) chili biberi (yoksa kucuk aci biber ama cekirdeklerinin cikarilmasi siddetle tavsiye edilir) ekliyoruz soyle bir cevirip, 1 kucuk bardak krema ve cheddar (sari kasar peyniri) ve bir bardak haslanmis kuru fasulye (konserve de olur) katip hepsi krema kivaminda oluncaya kadar kisik ateste yaklasik 45 dakika pisiriyoruz. Icine tabii ki tuz, karabiber, kimyon ve kirmizi pul biber eklemek sart :)
Bu uzun pisme suresinde cipslerimizin ustune koyacagimiz diger malzemeleri hazirliyoruz. Bir sogani ince ince dogruyoruz, marullari (iceberg en iyi gideni) ince ince dogruyoruz, domatesleri kup kup dogruyoruz, siyah zeytinleri (ya hazir dilimlenmis aliyoruz ya da) cekirdeklerini cikarip dilimliyoruz, cheddar peyniri rendeliyoruz, eksi krema cikariyoruz, salsa cikariyoruz (eger hazir yoksa kucuk kucuk dogranmis domatesler, aci biberler, sogan, maydanoz ve biraz tuzla hazirlayabilirsiniz), ve guacomole sosu hazirliyoruz: avakadoyu catalla iyice ezip icine 2 dis dovulmus sarimsak, yarim limon suyu, bir kasik eksi krema ve tuz ekleyip iyice karistiriyoruz.
Hersey hazir olunca tabagimizi alip cipsleri diziyoruz (ben ufalamayi ve sonra hepsini kasikla yemeyi en kolay yontem olarak belirledim ;) ustune kiyma sosundan koyuyoruz ustune de tezgahta duran herseyden ekleyip mideye indiriyoruz Coronamizi yudumlarken.
Ben krem karameli hileli yaptim; hazir satilan paketlerden alip icine sut ve yumurta ekleyip muhallebi gibi pisirdim. Icindeki karamel posetini suyla calkalanmis kaselere dokup, ustune de muhallebiyi ekleyip yaklasik iki saat dolapta soguttum, servis ederken de tatli tabagina ters cevirdim asagida gorundugu gibi :) Afiyet olsun.